23 Aralık 2010 Perşembe

AS-Mini Etekler Minik Sırlar


Mini Etekler Minik Sırlar

Her kareden fırlar
Bir Amerikanlaşma
Plâza tarzı selâmlaşma
İlişkilerde tokatlaşma

Tokalaşır küçük sırlar
Birbirini ezer oğlanlar kızlar
Seyircinin yüreği sızlar
Başlar hayat standardında

Hesaplaşmalar

Mini ve maksilerde olmazsa kaynaşmalar
Midiler harç harç harcanırlar figüranlıkta
Diziler dolaşırlar fırt bu kanaldan şırt şu kanala
İpliği ekranlara saçım saçım saçılan sırlarla...

Ayten Suvak

ASlolan ASktır

18 Aralık 2010 Cumartesi

AS-2011 Kez Çin Çin


2011 Kez Çin Çin

Yeni yıl için
2011 kez
Çin Çin
İyi ki geldin
Uzaydan ne getirdin
Marduk yolda mı
Selâm söyleseydin
Bari sen felâketleri
Erteleseydin
Neydin meydin
Yumruk mezesiyle
Herşeydin
Çin Çin
Kadehlerdesin
Sen hep yerinde kal
Maya gelsin
2012 gelmesin...

Ayten Suvak

ASlolan ASktır

5 Aralık 2010 Pazar

AS-Eski Dedikodular





Eski Dedikodular

Italya'da bir dağ koyündeymişsiniz ama koy demeye bin ?ahit istermis. Uzaktan cami minaresine benzettiğiniz kilisenin can kulesi size, iki ayda hemen ozleyiverdiğiniz memleketinizi buram buram burnunuzda tutturmus bir anda. Sabah erkenden yollara duzulmussunuz Yugoslav arkadaslarinizla; sizin koye benzettiginiz o kucucuk sehir devletine vardiginizda bir acikmissiniz, bir acikmissiniz ki, on tane pizzayi bir oturusta kendi basiniza yiyesi olmussunuz. Siz alisikmissiniz memlekette adimbasi lahmacuncuya, pizzaciya, donerciye rastlamaya; cepte para olduktan sonra karin doyurmak isten degil sanirmissiniz yaban ellerde de. Yugoslav arkadaslariniz sizin kadar saf degillermis; pazar gunu butun dukkanlarin kapali oldugunu, onu da birakin, haftanin her gunu Italyan esnafinin iki saat ogle tatili yaptigini bilirlermis. Hatta ve hatta bazi dukkan sahiplerinin uzun yaz tatillerine cikip, is yerlerini hic acmadiklarindan da haberdarlarmis da, siz de biliyorsunuzdur diye size soylememislermis.


Adriyatik'in bir yakasinda Yugoslavlar, diger yakasinda Italyanlar zaten birbirlerini komsu kapisi yapmislarmis; o zamanlar Yugoslavya daha parcalanmamismis; internet boyle yaygin degilmis; cografyalar hala gecerliymis. Simdi olsa siz de tikir tikir internete girer, gideceginiz yer hakkinda tum bilgileri toplar, onun bunun agzina bakmazmissiniz. Arkadaslariniz kendilerinden "onun bunun' diye bahsedilmesinden hoslanmayacak kadar seckin kisilermis. Herseyden once fiziksel yapi olarak size fark atarlarmis. Slav irkindan iki dev gibi adam bir de dev gibi bir kadin. Siz onlarin yaninda pek ufak tefek kalmissiniz ama ne gam; siz de gayet hos citi piti, kara kas kara goz bir Turk'mussunuz.


Yugoslav hanim sizi pek sevmis. Zaten oldu bitti bizleri severmis ama sevgilisi Italyan'mis, hem de capkin bir Italyan. Evli oldugunu gizleyip, kizcagizi senelerce uyutmus. Evlenme lafini agza aldirmazmis ama kiz sonunda nedenini bulup cikarmis ortaya, adamin sirrini da...


Epeyce bilgi sahibi olmussunuz Italyanlar hakkinda; kiz cok seyler anlatmis size Italyanca, gelgelelim, siz dil kurslarinda baslangic duzeyindeymissiniz o zamanlar, her lafi anlamiyormussunuz, gene de dil ogrenmek icin boylesine konusmalar, dedikodular en iyisiymis.


Kurs hocalarindan yakisikli bir Italyan'in sevgilisi Alman'mis. Birlikte yasiyorlarmis. Alman sevgilinin Alman kiz arkadasinin da yakisikli Italyan'da gozu varmis. O zamanlar Turkler'le Italyanlar'in ayni gen haritasina sahip olduklari daha ispatlanmamismis. Siz kendi icgudulerinizle o millete karsi pek bir yakinlik duyarmissiniz otedenberi. Italyan hoca size de bir baska bakarmis arada sirada. "Baska" dedinizse "Turk Turk bakiyor" demek istermissiniz ama dedikodunun bu kismini kendinize saklamissiniz artik...


San Marino sokaklarinda gezinirken turklugunuz tutup alis-veris krizine girmemissiniz o gun de, her nedense, yorenin dogal guzellikleri ve tarihiyle ilgilenir olmussunuz. Ne hikmettir anlamamissiniz, bu kez Yugoslav arkadaslariniz kriz tutmus, yorenin para koleksiyonlarindan tutun da, minyatur oteberiye kadar ne var ne yoksa bulduklarini satin aliyorlarmis...


Aslinda bu alis-verislerden agizlari yanmismis bir keresinde Roma'da. Arabanin bagajini tiklim tiklim giyecek paketleriyle doldurmuslar; pek yorulmuslar alisveris ede ede; "Biraz Ispanyol Merdivenleri'de oturalim da dinlenelim, iki laflariz yerli halkla, pratik yapariz" demisler.


Sonra iclerinden birinin acikacagi tutmus; bogazdan kesip ustbasa yatirim yaptiklarindan, yiyecegi ucuza getirmek icin tedarikli yola cikmislarmis. Arabada yolluk varmis. Bagaji acmak icin anahtari sokarken, aaaa, bir de bakmislar bagaj acik! Tam takir, kuru bakir, acik pazar!...


Arkadaslariniz size bunlari anlatirken bir an icin memleketinize dondunuz. Tam tesekkullu bir devlet hastanesinin bahcesine park etmissiniz arabayi. Bel fitiginizi ameliyatsiz iyi eden doktora sukran borcu olarak bir hediye almissiniz, onu takdim etmeye idiyormussunuz. O sirada arabanizin teybinde, sesine doyamadiginiz Italyan sarkici Mina soyluyormus, "Volaree, oooo!" Ucmak, oooo! Dondugunuzde teyple birlikte sarkiciniz da ucmamis mi! Ah Mina Mina! Prof. Mina Urgan'in kaleminden cikma Ingiliz Edebiyati kadar severmissiniz siz Mina'yi; belki de adiniz Mine oldugu icin yakinlik duyarmissiniz, herneyse...


Simdi Italyan sehirdevletinde bir muzikevinin vitrinine bakiyormussunuz, devir kaset devriymis. Butun devirlerin sarkicisi Adriano Celentano, Al Bano ( Romina Power ile soyledigi zamanlar), Dominico Modugno, bir de gene ah Mina Mina, kara kasli kara gozlu sarisin! "Avrei perduto tutto il mondo non solo teeeee!" diyen sarkici! Sesi bizde oldugu gibi sokaklara tasirilmadan, hafif hafif dukkanda caliyormus. Siz bir yandan sus esyalarini, para koleksiyonlarini incelerken bir yandan da sarkicilarin en begendiginiz resimlerine gore kaset seciyormussunuz. Bir an gelmis, herkes hersey gozunuzden silinmis, yalnizca O'nun bakislari size "Gel gel, kim olursan ol gel gel" der gibiymis sanki. Yugoslav kizla siz buyulenmis gibi Ispanyol sarkiciya dikmissiniz gozlerinizi. Hani bakis bakisi, dudak dudagi nasil buluverir, aciklanmasi cok zor olan cinsel cekicilikte, iste ahh, Julio Iglesias aski o gun bu gundur, diger butun sarkicilari silmis gozunuzden. Siz "Julio'yu calin, Julio'yu calin" diye direttikce, Italyan satici kiz Celentano Celentano diye kaset suruyormus onunuze. O zamanlar ortaya cikmis olsaynis zaten inanmazmissiniz Italyanlarla ayni gen haritasina sahip oldugunuza. Gene de oyle haritalardan haberiniz olsaymis, Yugoslav Anna ile neden o denli iyi anlastiginizi belki cikarirmissiniz ortak gen haritali signorina sizi soyle dercesine suzerken:


- Keci keciyi dagda, salkim salkimi bagda buldugu gibi, ikiniz de birbirinizi San Marino'da buldunuz. Ahvahlastiniz, sarilistiniz; o senin eksi suratini optu, sen de onun musmula yanaklarini: Incredibili turisti (Inanamiyorum ya!), Italya'da bula bula bir Ispanyola vuruluyorlar, ahmak turistler iste, n'olacak!


Ayten Suvak

10 Kasım 2010 Çarşamba

AS-Temel & Temel

Temel Ve Temel

Temel hemşehrisine çok kızmış, hiç yüzüne bakası yokmuş ama birgün yolda karşılaşmışlar ve Temel Temel'e demiş ki:

"Artık ağzınla kuş tutsan bana yaranamazsın!"

Öteki de lâfın altında kalmayan bir başka Temelmiş. Demiş ki:

"Ağzımla kuş tutacak kadar becerikli olmama gerek yok, vasatın altı da yeter sana uşağım!"

Ayten Suvak

14 Ekim 2010 Perşembe

AS-İstanbul


İstanbul

İtirazı vardır
Satıp savana
Tam tamına Cassandra
Açık açık söyler inandıramaz doğrusuna
Nettiniz fethettiniz
Bari övünmeyin boşu boşuna
Ulaşılamaz onun sınırlarına
Lâubali olmayan kapılsın rüzgârına...


Ayten Suvak

12 Ağustos 2010 Perşembe

AS-Güneşin Ateşli Öpücükleri

Güneşin Ateşli Öpücükleri

Sıcaktan kaçar
iki aşık ateş böceği-
Doğada yangın

vaaar...

Ayten Suvak

30 Haziran 2010 Çarşamba

AS-Bencil


BENCİL

B ana sorarsan
E ğer
N e demek "Ben var ya Ben"
C evaBEN
İ sim vermeden
Lafı ağzımda gevelemeden
"Söyle garip BENCİLeyin"
Derim hemen
Kendimden söz etmeyi sevmem
Ama önce kendimi düşünmeden de
Edemem
SENCİL'im aslında BEN
BENCİL beyzadem


Ayten Suvak

24 Haziran 2010 Perşembe

AS-Hayat Kadınının Yanıtı


Hayat Kadınının Yanıtı

Ben hayat kadınıyım
Adımı bilirsiniz
Bir dünyam var ki
Çağırmadan gelirsiniz

Vebali belinize
Toplumun iştahıyım
Tutkudan mahrum kalmış
Kadınların şahıyım

Ne olurdu ben de
Evimin kadını olsaydım
Namuslu işler bulup
Hayata yazılsaydım

Sırtımda hafifliğin
Vesikadan hırkası
Evden eve girerken
Damgalar vurur beni

Oysa ne çok var etrafta
Mesleği dünyanın en eskisi
İcra eder işini gizli gizli
Yüzünde masumiyet kisvesi

Alnım açık yüzüm ak
Olmuşum herkese durak
Keyfinize bakın hanımlar beyler
Belimde altın kemer

Gözyaşlarım incilere pırlantalara değer...


Ayten Suvak

ASlolan ASktır

17 Haziran 2010 Perşembe

AS-Babalar ve Çocuklar


Babalar ve Çocuklar

Beyoğlu beykızı olmak emek ister
Annelerden dilek ister
Babana da bana da benze
Ama en çok kendine
Levrek buğulamayla besle
Araziye direk mangala kürek ol
Rüştünü ispat edinceye

Valiz
Elde kaçmak olmaz

Çetin cevizlerdir kabuğu çikolata
Okutup adam etmesi tam bir şamata
Cevherdir herkese kendi çocuğu
Uslusu da haylazı da yaramazı da
Kendi kromozomu
Lar ekiyle çoğalır babalar ve çocuklar
Adam gibi adam kadın gibi kadın insanlar
Rutubette kalanlar ABBAlara şarkıcı yazılsınlar...

Ayten Suvak

15 Haziran 2010 Salı

AS-Bahane Ararsan


Her Şey Sağlığa Bahane

Güneş dalsın odama
Sabah bahane
Karanlığı alsın da gitsin
Korku bahane

Akşamlar insin suya
Aşklar şahane
Güneş gitsin uzağa
Ayrılık bahane

Umudum ışığın seline düşsün
Yolumda birahane
Sırtımda taş küfesi
Düşmek bahane

İyi ki yaptırmışlar
Hayırseverler hastahane
Tüm düşenlere
İyi ki yapmamışım olsun bahane

Çünkü ne demişler:

Çevrelerine uymamak için bahaneleri tüketenler
Kendi sağlıklarını tüketirler...


Ayten Suvak

8 Haziran 2010 Salı

AS-İzmarit


İ smi gelir denizden

Z amiri olsun bir sizden bir bizden
M eraklısı yesin derilisinden
A ltına üstüne sigara en tellisinden
R ahatsız eden ceza en öfkelisinden
İ nsan olana bir söz yeter en filtrelisinden
T edbiri bırakırsak ölmek var en zehirlisinden...

Ayten Suvak

7 Mayıs 2010 Cuma

AS-Annenle Konuş


Annenle Konuş

Yeni bir ad bul ona
Bir anne-çocuk dili
Harfleri top top leblebi şekeri
Saklambaç oynasın sözcükler
Salıncak sallasın ninniyle onları

Yeni ada güven
Annesiz kaldıysan erkenden

Yeni diller öğren
Annelerin tüm adlarıyla

Bütün hediye paketlerini
Bunlarla katla...

Ayten Suvak

14 Nisan 2010 Çarşamba

AS-Yirmi Üç Nisan


Yirmi Üç Nisan

Yenilik elzem
İki kuyudan biri Zemzem
Resmen meclise daha girmemiş teyzem
Merkezî hükümette yok Hurrem
İstiklâli kazanmışım bölünmezem
Ülkemi kimselere yedirmezem
Çıkrıktan sanayiye iplik geçirem
Nevresimden çarşafa bürünmeyem
İlericiyle gericiyi arka arkaya yürütmeyem
Sporla işi birarada sektirem
Atatürk’ün yolunda hepimiz
Namus ve adaletle iki çekirdek bir dirhem...

Ayten Suvak

11 Nisan 2010 Pazar

AS-Cin-Net


CİN-NET

Cevap-soru silsilesi
İtişli-kakışlı sörf deliliği
Nasıl bulunur kuyunun dibi
Nemden ağrır lâfların beli
Ezilir her cümlenin kellesi
Tavan yapan tutuklular ülkesi

CİN çarpmış NET sitesi neresi?


Ayten Suvak

1 Nisan 2010 Perşembe

AS-Bugün


Nemrut nemrut nemrut patlamış
İnsanları bir güzel haşlamış
Sarımsak soğandan cucuk aldırmış
Aspendos'a Yunanlılar saldırmış
Nevşehir Eskişehir'le nikâhlanmış

Bütün Ergenekoncular hapisten kaçmış
İnzibatlar fotoğrafları hücrelere asmış
Rakının sahtesi yaratıcılık madalyası almış
Ressamın biri Türkiyemizi parçalamış
Renk körlüğünden içeri atılmış...

Ayten Suvak

26 Şubat 2010 Cuma

AS-Feda


FEDA

Güzeller yarışırmış
Seda Feda Eda-
Ödül elmayı kapmış karga

Frenle yüreğini
Erdem seçsin güzeli
Darbe yeme aşklardan
Aptal olma ol fedai


Ayten Suvak

ASlolan ASktır

25 Şubat 2010 Perşembe

Ayten'e



Aşıksan yazıya
Yaya kalma tazıyla
Teğettir aşklar
Erimeyen insana
Ne yap et gül aynaya

Ayten Suvak

ASlolan ASktır

Çorba Kafa


Çorba Kafa

Önder gelmeli başa
Su katmamalı aşa
Bir harekât oldu ki
Kafalar oldu çorba


Ayten Suvak

14 Şubat 2010 Pazar

AS-Sevcililer Cunu




Sadece günlere
Esirsen
Var
Git sen enginlere
İlmi aşkta dalma derinlere
Leylâk rengi hediye paketleriyle
İş olsun diye
Limana demirleme
Estikçe
Rüzgârlar yalpalar senin yalnız tekne

Gelin ol süzül denizlerde
Üç vakte kadar başlar yoksa kalbin teklemeye
Nadasa yatırdığın aşkın
Ürün verirse verir bu çok özel günde...

Ayten Suvak

11 Şubat 2010 Perşembe

AS-Haikular




Boşluk ve sahne
Kâbus dolu bir rüya
Dizi senaryo yaşam...

Ayna dışarda
Yansıda gördüğünse
Yalnızca sensin...

Parçalı zaman
Sonsuz zamana karşı
Saat ayârı...

Sanat için yaz
Biçim ve öze
Saat saat tik tak at...

Sürekli sorgu
Huzursuzluğun, kahrın
Kaygan zemini...

Ver yine hayır
Hayır sıradanlığa
Evet isyana...

Kurgu ve yaşam
Kesiştiği yerde sen
Bir muğlak nokta...

Kardan beklenen
Bir çiçek ki Kardelen
Bir çiçek ki kız...

Üstüste dolan
Yanyana yat zamanla
O bir sevgili...

Nerdesin der ses
Seslenirim, burdayım
Anlam deşmede...

Ayten Suvak

ASlolan ASktır

7 Şubat 2010 Pazar

AS-İstanbul'um...


İstanbul'um...

İsminden iffetinden iradenden
Selâmetinden aykırı değerlerinden
Taammüden fetih ilminden özgürlüğünden
Aynıyapım gökdelen şehirciliğinden
Nazarım yeşil mi mavi mi siyah mı söyleminden
Bize bize esen şiirsel yelinden
Uzun gölgeli ağırmeşrep tarihinden
Lakerdalı lakırdılı yasaklı meyhanelerinden
Umumi tuvaletlerinden rezidans evlerinden
Memur ceo işçi dayakçı polisinden engellenen kesiminden
sordum seni

"Ben senim sen de bensin İstanbullu kalbimdensin" dediler sandım,
ama ne demek istediler 'allem kallem bu İstanbul bir âlem' ettim anlayamadım...


Ayten Suvak

ASlolan ASktır

20 Ocak 2010 Çarşamba

AS - Benim Adım Kar

Kır düşer saçlarına doğanın
Ağarır yaşam
Renklerin şahıdır yolları aşan

Karanlıklardan
Akan yıldız yağmuru
Resimlerin kralıdır tuvale dolan

Kutuplar erirken damla damla
Arzın yokoluşudur
Reçeteli felâket olan

Kısıtlanmaya gelemeyen insan
Ahır ömründür binlerce milyarlarca
Roman, deşifresi çalınan...


Ayten Suvak

ASlolan ASktır

14 Ocak 2010 Perşembe

AS - Çukurlar

Düşer düşmez sakarca
Birileri gülerse kıs kıs
Ve senin de canın çekerse
Gül kendine kıh kıh kıh
Ne duruyorsun

Oynayan bir taşın kışkırttığı kaldırımlar
Ping-pong topu olunca iki insan arasında
İşsizliğin tırlattığı
Sen de fırlat kendini
Ne duruyorsun

Tak yakana bir gazi rozeti
Hızla atla arabaların altına
Dur artık...


Ayten Suvak

ASlolan ASktır